Kişi (helâllik almak için elden geleni yaptıktan sonra) kıyâmet gününde hasım (düşman)larını râzı etmek niyetiyle, Ramazan ayının son cumâ günü dört rekât namaz kılar.
Bu babda kılınacak namazın târifi hakkında Abdülkādir Geylânî ve Seyyid Alî Zâde (Rahimehumellâh) gibi ulemâ şöyle demişlerdir:
رُوِيَ أَنَّهُ: «مَنْ صَلّٰى عَلٰى نِيَّةِ إِرْضَاءِ خُصَمَائِهِ يَوْمَ الْقِيَامَةِ أَرْبَعَ رَكَعَاتٍ بِتَسْلِيمَةٍ وَاحِدَةٍ وَيَقْرَأُ فِي الرَّكْعَةِ الْأُولٰى بَعْدَ الْفَاتِحَةِ ﴿ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴾ إِحْدَى عَشْرَةَ مَرَّةً وَفِي الثَّانِيَةِ الفاتحة وَ﴿ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴾ إِحْدٰى عَشْرَةَ مَرَّةً وثَلَاثَ مَرَّاتٍ ﴿ قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْكَافِرُونَۙ ﴾ وَفِي الثَّالِثَةِ الْفَاتِحَةَ وإِحْدٰى عَشْرَةَ مَرَّةً ﴿ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴾ وَ﴿ اَلْهٰيكُمُ التَّكَاثُرُۙ ﴾ ثَلَاثَ مَرَّاتٍ وَفِي الرَّابِعَةِ الْفَاتِحَةَ وَ﴿ قُلْ هُوَ اللّٰهُ اَحَدٌۚ ﴾ خَمْسَةً وَعِشْر۪ينَ مَرَّةً وَاٰيَةَ الْكُرْسِيِّ ثَلَاثًا ثُمَّ يَجْعَلُ ثَوَابَهَا لِخُصَمَائِهِ ويَقُولُ: «اَللّٰهُمَّ بَلِّغْ ثَوَابَ هٰذِهِ الصَّلَاةِ اِلٰى دِيوَانِ الْخُصَمَاءِ»، يَكْفِيهِ اللّٰهُ أَمْرَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنْ شَاءَ اللّٰهُ تَعَالٰى وخَلَّصَهُ اللّٰهُ تَعَالٰى مِنْ أَهْوَالِ الْقَبْرِ وَيُرْضِي خُصَمَائَهُ عَنْهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ.»
“Her kim kıyâmet gününde hasım (düşman)larını râzı etmek niyetiyle bir selamla dört rekât namaz kılar ve birinci rekâtta Fâtiha’dan sonra on bir kere ‘Gulhüvellâhü Ehad (İhlâs Sûresi)’ okur.
İkinci rekâtta Fâtiha’dan sonra on bir ‘Gulhüvellâhü Ehad’, üç kere de ‘Kul yâ eyyühe’l-kâfirûn (sûresi)’ okur.
Üçüncü rekâtta Fâtiha’dan sonra on bir kere ‘Gulhüvellâhü Ehad’ sûresini, peşine üç kere ‘Elhâkümü’t-tekâsür’ (Sûresi’ni) okur.
Dördüncü rekâtta ise Fâtiha’dan sonra yirmi beş kere ‘Gulhüvellâhü Ehad’ okur, peşine üç kere de Âyete’l-Kürsî okur.
Bu namazdan sonra sevâbını hasımlarına (kendisinden alacaklı olanlara) bağışlamak üzere: ‘Ey Allâh! Bu namazın sevâbını hasımların dîvânına (amel defterine) ulaştır(arak onları benden râzı kıl)’ derse Allâh-u Te‘âlâ kıyâmet günü kendi irâde ve meşîetine bağlı olarak (yani dilerse) kendisinden alacaklı olanların işlerine karşı (ondan talep edecekleri haklar husûsunda) o kişiye kâfi gelir.
Allâh-u Te‘âlâ bu sebeple o kişiyi kabrin şiddetlerinden kurtarır ve dâvâlı (olduğu alacaklı)larını kıyâmet günü (kendilerine vereceği sevaplarla o kuluna hakkını helâl ettirerek) ondan râzı kılar.” (Seyyid ‘Alî Zâde, Şerhu Şir‘ati’l-İslâm, sh:217; ‘Abdülkādir el-Ceylânî, el-Ğunye li-tâlibî tarîkı’l-Hakk ‘Azze ve Celle, 2/249; Ebû Bekr Muhammed el-Harzemî, Müfîdü’l-‘ulûm ve mübîdü’l-hümûm, sh:177; ‘Abdülhayy el-Leknevî, el-Âsâru’l-merfû‘a, sh:111)
Bu babda kılınacak namazın vakti hakkında Abdülkādir Geylânî ve Seyyid Alî Zâde (Rahimehumellâh) gibi ulemâ şöyle demişlerdir:
رَوَى عَبْدُ الْقَادِرِ الْجَيْلَانِيُّ قُدِّسَ سِرُّهُ: «يُصَلِّي هٰذِهِ الصَّلَاةَ فِي سَبْعَةِ أَوْقَاتٍ؛ أَوَّلَ لَيْلَةٍ مِنْ رَجَبَ، وَلَيْلَةَ النِّصْفِ مِنْ شَعْبَانَ، وَاٰخِرَ جُمُعَةٍ مِنْ رَمَضَانَ، وَيَوْمَيِ الْعِيدَيْنِ، وَيَوْمَ عَرَفَةَ، وَيَوْمَ عَاشُورَاءَ.»
“(Kul haklarından helâllik alamadığı kimseleri âhirette Allâh-u Te‘âlâ’nın râzı etmesini dileyen kişi) bu namazı yedi vakitte kılar ki onlar da:
1) Receb ayının ilk gecesi
2) Şa‘bân ayının yarı(sına denk gelen Berâat) gecesi
3) Ramazân ayının son cumâ günü
4) (Şevvâl ayının birinci gününe denk gelen) Ramazan Bayramı günü
5) (Zülhicce’nin dokuzuna denk gelen) Arefe günü
6) (Zülhicce’nin onuna denk gelen) Kurban Bayramı günü
7) (Muharrem’in onuna denk gelen) Âşûrâ günüdür.” (‘Abdülkādir el-Ceylânî, el-Ğunye li-tâlibî tarîkı’l-Hakk ‘Azze ve Celle, 2/249; Seyyid ‘Alî Zâde, Şerhu Şir‘atil İslâm, sh:217)