Bir mü’min namaz kılarken İlâhî huzura çıkmanın şevk ve heyecanını yaşar. Rabbiyle birlikte olmanın, Ona en yakın bulunmanın zevk ve hazzını tadar. Çünkü, insanın Allah’a en yakın olduğu an namazın en mühim rüknü olan secde ânıdır.
İşte böyle bir hâlette bulunan mü’minin namaza hazırlanırken de ayrı bir hassasiyet, itinâ ve titizlik içinde bulunması gerekir. Namazın farz, vacip ve sünnetleri yanında, müstehap ve âdâbına da azamî ölçüde riâyet etmesi onun namazdaki mânevî hisse ve feyzinin derecesini arttıracaktır.
Aynı şekilde namazın mânâ ve ruhuna ters düşen, namazı bozan, mekruh kılan davranış ve hareketlerden kaçınmak, uzak durmak da o nisbette namazın sevap ve faziletini çoğaltacaktır.
Namaz kılarken insanın işlemiş olduğu mekruh sayılan birtakım davranışlar vardır. Bunların bir kısmı vacip veya sünnet-i müekkedenin terkiyle meydana gelir ki, bu çeşit hareket tahrimen mekruha girer. Sünnet-i gayr-i müekkede, müstehap ve menduplardan birini terk etmek ise tenzihen mekruha girer.
Meselâ tadil-i erkân namazın vaciplerinden birisidir. Rükûdan sonra tam olarak doğrulmadan secdeye varmak tadil-i erkânı terk sayıldığından tahrimen mekruh işlenmiş olur. Fakat, namazda gözü yummak gibi bir hareket tenzihen mekruha girer.
Tahrimen mekruhlar namazın sıhhatine zarar verdiği, sevabını azalttığı halde, tenzihen mekruhlar için aynı şeyler bulunmamaktadır. Bilerek ve kasdî olarak yapıldığı zaman belki ibadetin faziletine bir eksiklik getirse de, esas itibariyle namazın kendisine, sıhhatine bir zarar vermez.
Pijama veya gecelikle namaz kılmaya gelince; Mehmed Zihni Efendi Nimet-i İslâm isimli eserinde, “Namazda müstehap olan, giyilmesi âdet olan bir elbisedir. Çünkü, mütevaris olan odur. (Yani Resul-i Ekrem Efendimiz, Sahabe-i Kiram ve İslâm ulemâsı hep kendi bölgelerinde giyilmesi âdet olan elbiseyle namaz kılmışlardır.) Gecelikler de lübs-ü mutad olmakla [giyilmesi âdet olan bir elbise.] olmakla, onunla namaz kılmakta kerahet olmaz.” der.1
Erkeğin namazda örtünmesi gereken yerleri göbek ile diz kapağı arası, kadının ise el ve yüz dışında bütün bedenidir. Buna göre erkeklerin pijama veya eşofmanla, kadınların da tesettürü sağlayabilecek şekilde dikilmiş olan gecelik ve sabahlıkla evlerinde namaz kılmaları mekruh olmaz. Dürer gibi bâzı fıkıh kitaplarında “Siyab-ı bezl ile namaz kılmak mekruhtur.” denir. Bunun mânâsı, evin dışında giyilemeyecek kadar pejmürde ve hırpânî olan bir elbisedir.
Bundan, kirli, sâdece ev işlerinde giyilebilen bir elbise veya büyüklerin yanında giyilemeyen elbise mânâsını anlayanlar da vardır. Böyle bir elbise ile namaz kılmak ise sâdece tenzihen mekruhtur.
Askılı atletle namaz kılmak ise, namazda bulunması gereken ciddiyete pek uygun düşmez. Namazın sıhhatine bir zarar vermemekle beraber, bunun üzerine bir gömlek giymek daha münasip olur.
1. Nimet-i İslâm, s. 579 (Osmanlıca nüsha)
(Mehmed Paksu, İbadet Hayatımız)