Göz ağrısı için okunacak bir dua var mıdır? Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in göz ağrısına karşı okuduğu dua.
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz göz ağrısının geçmesi için şöyle dua ederlerdi:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz göz ağrısının geçmesi için şöyle dua ederlerdi:
GÖZ AĞRISI İÇİN OKUNACAK DUA
Her gün sabah namazının farzı ile sünneti arasında sağ eliyle alnını tutarak onbeş def’a:
«Rabbenâ etmim lenâ nûranâ vaġfir lenâ(s) inneke ‘alâ kulli şey-in kadîr(un).»
“Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü Sen her şeye kâdirsin.” (et-Tahrîm, 8) âyet-i celîlesini okuyup her okudukça:
Her gün sabah namazının farzı ile sünneti arasında sağ eliyle alnını tutarak onbeş def’a:
«Rabbenâ etmim lenâ nûranâ vaġfir lenâ(s) inneke ‘alâ kulli şey-in kadîr(un).»
“Ey Rabbimiz! Nûrumuzu bizim için tamamla, bizi bağışla; çünkü Sen her şeye kâdirsin.” (et-Tahrîm, 8) âyet-i celîlesini okuyup her okudukça:
«Yâ Nûr, yâ Basîr! Yâ Nûr, yâ Basîr!»
“Ey alemleri nurlandıran; ey her şeyi gören, gözetleyen! Ey alemleri nurlandıran; ey her şeyi gören, gözetleyen!” diyen ve beş def’a da:
«Fekeşefnâ ‘anke ġitâeke febesaruke-lyevme hadîd(un). Ve sallallahu ala seyyidina muhammedin ve alihi ve sahbihi ve sellem.»
“…Şimdi biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir.” (Kâf, 22) Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!
“Ey alemleri nurlandıran; ey her şeyi gören, gözetleyen! Ey alemleri nurlandıran; ey her şeyi gören, gözetleyen!” diyen ve beş def’a da:
«Ya rabbi kavvi besari allahümme eşfi enteşşafi allahümme a’fintelmuaf.»
“Yâ Rabbî, görüşümü kuvvetlendir, Allah’ım şifâ ver Sen Şâfî’sin, Allah’ım âfiyet ver Sen Muâfî’sin!” diyen kimsenin biiznillahi teâlâ gözleri ağrımaz. Ve gözlerinde hastalık varsa biiznillahi teâlâ şifâyâb olur.
Gözü ağrıyan ve hatta hastalığın te’siriyle göremez derecelerine gelen bir kimse ellerini kaldırıp Sûre-i Hadîd’in evvelindeki dört âyet-i kerîme ile Sûre-i Haşr’ın âhirindeki üç âyet-i kerîmeyi okuduktan sonra:
«Allahümme’ş-fi ente'ş-şafi allahümme âfi ente'l-muafi.»
“Allah’ım şifâ ver Sen Şâfî’sin, Allah’ım âfiyet ver Sen Muâfî’sin!” diyerek gözlerini meshederse Cenâb-ı Hakk -azze ve celle- Hazretleri onun gözlerindeki hastalığı izâle edip şifâ verir. Gözünün nûru biiznillahi Teâlâ artar.
Her gün sabahleyin iki baş parmağının tırnakları üzerine yedi def’a şu âyeti okuyup gözlerini mesheden kimsenin biiznillahi teâlâ nurı basarı artar ve gözlerine ağrı ve zarar ârız olmaz:
“Yâ Rabbî, görüşümü kuvvetlendir, Allah’ım şifâ ver Sen Şâfî’sin, Allah’ım âfiyet ver Sen Muâfî’sin!” diyen kimsenin biiznillahi teâlâ gözleri ağrımaz. Ve gözlerinde hastalık varsa biiznillahi teâlâ şifâyâb olur.
Gözü ağrıyan ve hatta hastalığın te’siriyle göremez derecelerine gelen bir kimse ellerini kaldırıp Sûre-i Hadîd’in evvelindeki dört âyet-i kerîme ile Sûre-i Haşr’ın âhirindeki üç âyet-i kerîmeyi okuduktan sonra:
“Allah’ım şifâ ver Sen Şâfî’sin, Allah’ım âfiyet ver Sen Muâfî’sin!” diyerek gözlerini meshederse Cenâb-ı Hakk -azze ve celle- Hazretleri onun gözlerindeki hastalığı izâle edip şifâ verir. Gözünün nûru biiznillahi Teâlâ artar.
Her gün sabahleyin iki baş parmağının tırnakları üzerine yedi def’a şu âyeti okuyup gözlerini mesheden kimsenin biiznillahi teâlâ nurı basarı artar ve gözlerine ağrı ve zarar ârız olmaz:
“…Şimdi biz senin perdeni kaldırdık. Bugün artık gözün keskindir.” (Kâf, 22) Allah, Efendimiz Muhammed’e, âline ve ashâbına salât u selâm eylesin!
Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Dualar ve Zikirler, Erkam Yayınları