Osmanlı Devleti’nin son devrinde yetişen büyük din âlimi Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'ın duası."İlahi! Hamdini sözüme sertac ettik,
Zikrini kalbime mi'rac ettik,
Kitabını kendimize minhac ettik.
Biz yoktuk sen var ettin,
Varlığından haberdar ettin,
Aşkınla gönlümüzü bikarar ettin.
İnayetine sığındık, kapına geldik,
Hidayetine sığındık lütfuna geldik,
Kulluk edemedik afvına geldik.
Şaşırtma bizi doğruyu söylet neşeni duyur, hakikatı öğret.
Sen duyurmazsan biz duyamayız, sen sevdirmezsen biz sevemeyiz,
Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini,
Yar et bize hep erdirdiklerini.
Sevdin habibini, kainata sevdirdin; Sevdin de hilat-i risaleti giydirdin
Makam-ı İbrahim'den makam-ı Mahmuda erdirdin.
Server-i asfiya kıldın. Hatem-i enbiya kıldın. Muhammed Mustafa kıldın.
Salat-ü selam, tahiyyat-ü ikram, her türlü ihtiram ona,
Onun Al-ü Ashab-u etbaına ya Rab!"
Zikrini kalbime mi'rac ettik,
Kitabını kendimize minhac ettik.
Biz yoktuk sen var ettin,
Varlığından haberdar ettin,
Aşkınla gönlümüzü bikarar ettin.
İnayetine sığındık, kapına geldik,
Hidayetine sığındık lütfuna geldik,
Kulluk edemedik afvına geldik.
Şaşırtma bizi doğruyu söylet neşeni duyur, hakikatı öğret.
Sen duyurmazsan biz duyamayız, sen sevdirmezsen biz sevemeyiz,
Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini,
Yar et bize hep erdirdiklerini.
Sevdin habibini, kainata sevdirdin; Sevdin de hilat-i risaleti giydirdin
Makam-ı İbrahim'den makam-ı Mahmuda erdirdin.
Server-i asfiya kıldın. Hatem-i enbiya kıldın. Muhammed Mustafa kıldın.
Salat-ü selam, tahiyyat-ü ikram, her türlü ihtiram ona,
Onun Al-ü Ashab-u etbaına ya Rab!"