Hakkında
Mekke döneminde inmiştir. 22 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki “el-Bürûc” kelimesinden almıştır. Bürûc, burçlar demektir.
Nuzül
Mushaftaki sıralamada seksen beşinci, iniş sırasına göre yirmi yedinci sûredir. Şems sûresinden sonra, Tîn sûresinden önce Mekke’de inmiştir.
Konusu
Sûrenin ana konusu kendilerine “ashâbü’l-uhdûd” (hendek ehli) denilen inkârcıların, müminlere verdikleri sıkıntılar ve müminlerin inançları uğrunda bunlara karşı gösterdikleri sabır ve dirençtir. Ayrıca inkârcıların âhiretteki kötü âkıbetleri ve müminlerin mutlu sonları, Allah’ın bazı sıfatları hakkında kısa açıklamalar yer almaktadır.
1. | Vessemai zatilbüruci. |
2. | Velyevmilmev'udi. |
3. | Ve şahidin ve meşhudin. |
4. | Kutile ashabül'uhdudi. |
5. | En nari zatelvekudi. |
6. | İz hüm 'aleyha ku'udün. |
7. | Ve hüm 'ala ma yef'alune bilmü'miniyne şühudün. |
8. | Ve ma nekamu minhüm illa en yü'minu billahil'aziyzilhamiydi. |
9. | Elleziy lehu mülküssemavati vel'ardı vallahü 'ala külli şey'in şehiydün. |
10. | İnnelleziyne fetenülmü'miniyne velmü'minati sümme lem yetubu felehüm 'azabü cehenneme ve lehüm 'azabülhariykı. |
11. | İnnelleziyne amenu ve 'amilussalihati lehüm cennatün tecriy min tahtihel'enharü zalikelfevzülkebiyrü. |
12. | İnne batşe rabbike leşediydün. |
13. | İnnehu hüve yübdiü ve yü'ıydü. |
14. | Ve hüvelğafurülvedudü. |
15. | Zül'arşilmeciydü. |
16. | Fa''alün lima yüriydü. |
17. | Hel etake hadiysülcünudi. |
18. | Fir'avne ve semude. |
19. | Belilleziyne keferu fiy tekziybin. |
20. | Vallahü min veraihim muhıytun. |
21. | Bel hüve kur'anün meciydün. |
22. | Fiy levhın mahfuzın. |
1. | Burçlarla dolu göğe andolsun, |
2. | Va'dedilmiş güne (kıyamete) andolsun, |
3, 4, 5. | Şâhitlik edene ve şahitlik edilene andolsun ki, (mü'minleri yakmak için) hendek kazıp (içinde) alevli ateş yakanlar lanetlenmiştir. |
6, 7. | O vakit, ateşin etrafında oturmuş, mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. |
8, 9. | Onlar mü'minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah'a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir. |
10. | Şüphesiz mü'min erkeklerle mü'min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmeyenlere; cehennem azabı ve yangın azabı vardır. |
11. | İman edip salih ameller işleyenlere gelince; onlara içinden ırmaklar akan, cennetler vardır. İşte bu büyük başarıdır. |
12. | Şüphesiz, Rabbinin yakalaması çok çetindir. |
13. | Şüphesiz O, başlangıçta yaratmayı yapar, sonra onu tekrarlar. |
14. | O, çok bağışlayandır, çok sevendir. |
15. | Arş'ın sahibidir, şanı yüce olandır. |
16. | Dilediğini mutlaka yapandır. |
17, 18. | Orduların, Firavun ve Semûd'un haberi sana geldi mi? |
19. | Hayır, inkar edenler, hâlâ yalanlamaktadırlar. |
20. | Oysa Allah, onları arkalarından kuşatmıştır. |
21. | Hayır o (yalanlamakta oldukları kitap) şanı yüce bir Kur'an'dır. |
22. | O korunmuş bir levhada (Levh-i Mahfuz'da)dır. |