Ağızdan ve burundan, ön ile arkadan, herhangi bir organdan sıvı halinde kan çıkması abdesti bozar. Şöyle ki:
Akıcı bir halde ağızdan çıkan kan, tükürükten fazla veya ona eşit ise, abdesti bozar, değilse, bozmaz. Bu renginden anlaşılır.
Diğer yerlerden çıkan kan ise, çıkış yerinden yanlarına taşınca abdesti bozar. İğne ucu gibi çıkıp da yerinde kalan kan damlası abdeste engel olmaz. El veya parmak ile silinmesi de zarar vermez. Yaradan çıkan irin ve sarı sular da hüküm bakımından aynıdır.
Buna göre traş olurken ya da yara gibi başka nedenle çıkan kan, çıktığı yerin kenarına ulaşırsa abdest bozulur, ulaşmazsa bozulmaz.
Vücuttaki kabarcıklardan çıkan saf su da sahih görüşe göre, kan hükmündedir. Diğer bir görüşe göre böyle bir suyun çıkması abdesti bozmaz. Bu görüşe uyuldugu takdirde, çiçek ve uyuz hastalıklarına tutulmuş olanlar için bir kolaylık vardır. Zaruret halinde bu görüşle amel etmekte bir sakınca olmadığı, İmam Hulüvanî'den nakledilmiştir.
Şafiîlere göre, önden ve arkadan başka diğer herhangi bir yerden gelen kan, irin ve sarı su sebebiyle abdest bozulmaz. Ancak çıkan kanın yıkanmasından sonra namaz kılınır.