Hz. Şuayb Kimdir? Hayatı, Kavmi, İlgili Ayetler

Hz. Şuayb Kimdir? Hayatı, Kavmi, İlgili Ayetler
HZ.ŞUAYB ALEYHİSSELAM KİMDİR? HAYATI, KAVMİ, İLGİLİ AYETLER

Hazreti Şuayb, İbrahim aleyhisselâmın torunlarından veya onunla beraber Şam diyarına hicret etmiş olan bir kabiledendir. Büyük annesi Lut aleyhisselâmın kızıdır.

Kendisi Medyen ve Eyke kavimlerinin putlara tapan halkına peygamber olarak gönderilmişti.
Kuran’da kendisine verilen bu görev şöyle anlatılmaktadır:

"Medyen kavmine de kardeşleri Şuayb’ı peygamber olarak gönderdik. Onlara şöyle dedi: “Allah’a ibadet ve itaat edin. Ondan başka hiçbir ilahınız yoktur. İşte size Rabbiniz tarafından bir mucize geldi...” (Araf, 84)

Medyen halkının kimlerden oluştuğuna gelince öncelikle Medyen, Hz. İbrahim’in oğullarından birinin adıdır. Hz. İbrahim’in oğulları farklı bölgelere gidip yerleşirken, Medyen de Arap Yarımadasının kuzeybatısında Hicaz ile Filistin arasında Kızıldeniz sahilinde yaşamaya elverişli olan bu yere yerleşmişti. Bu zatın neslinden meydana gelen bu kavme Ashab-ı Medyen, oturdukları kasabaya da Medyen adı verilmiştir.

Hz. Şuayb’ın babası bu kavmin eşrafından, Mekil isimli bir zattır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi Hz. Şuayb, Medyen ve Eyke ahalisine peygamber olarak gönderilmiştir.

Eyke, yumuşak ağaç bitiren bataklık manasına gelen bir isimdir. Kızıldeniz sahilinden Medyen istikametinde meşe ağaçlarıyla kaplı bir yerdir. Burada mekan olarak yaşayan kavme de Ashab-ı Eyke adı verilmiştir.

Her kavmin ayrı bir yaşayışı, başka hususiyetleri vardır. Bu sebeple cihanı yaratan Allah, her kavime ayrı ayrı peygamberler göndermiştir. Fakat Hz. Şuayb’ı iki kavmin irşadı için görevlendirmiştir. Biri kendi kavmi Medyen, diğeri ise komşuları olan Eyke halkıdır.

Bu iki kavim, hem mevki itibariyle birbirlerine yakın hem de yaşayış ve hayat tarzı itibariyle aynı özelliklere sahiptiler. Bu kavimlerin halkı puta tapmanın yanı sıra, ahlaksızlıkta da son derece ileri gitmişlerdi.

Kavmin ileri gelenleri, ticari piyasaya hakim olmuşlar, her şeyi kendi elleri ile yönetiyorlardı.
Hiç kimse onlardan hesap sormaya cesaret edemiyordu.

Böyle bir durumda, bu kavme peygamberlik yapma gayretindeydi Hz.Şuayb.
Onlara çok dokunaklı, çok güzel öğütler vermişti. Fakat inançtan yoksun, ahlaksızlığı yaşam tarzı haline getirmiş bu insanlar, verilen öğütleri dinlemediler. Kötü davranışlarını bırakmadılar.
Kuran’da bu konu ile ilgili ayet şöyledir:

" - Ey kavmim Allah’a ibadet edin. Sizin ondan başka hiçbir ilahınız yoktur. Ölçüyü ve tartıyı eksik yapmayın. Ben sizi bir hayır ve bereket içinde görüyorum. Bununla beraber hileye devam ederseniz, ben sizi kuşatacak olan bir günün azabından korkuyorum. " (Hud, 84)

Hz. Şuayb’m sözlerine karşılık aldığı cevap şuydu:

" - Ey Şuayb, babalarımızın taptıkları şeyleri terk etmemizi, yahut mallarımızda dilediğimizi istemekten vazgeçmemizi, sana namazın mı emrediyor? Doğrusu sen yumuşak huylusun. Çok akıllısın." (Hud, 87)

Hz. Şuayb onların gözlerindeki gaflet sürmesini silmek, üzerlerindeki gaflet toprağını atmak için onlarla tatlı, duru ve yumuşak bir eda ile konuşuyordu. Fakat bu çabaların hiçbiri sonuç vermedi.

Sonunda Eyke halkı, yedi gün süren şiddetli bir sıcak arkasından üzerlerine bir buluttan yağan ateş yağmuru ile yok oldular.

Medyen halkı da, bir azabın gürültüsü ile bir yer sarsıntısı ile helak oldu.

Bu durum Kuran’da şöyle anlatılmaktadır:

"Nihayet onları, o korkunç zelzele yakalayıverdi. Böylece evlerinde çöküp helak oldular. Şuayb’ı yalanlayanlar, onun risaletine ve peygamberliğine inanmayanlar, sanki yurtlarında hiçbir gün kalmamış gibi oldular." (Araf, 91-92)

Şuayb aleyhisselâm Arabça konuşurdu. Fesahat ve belagat sahibi idi.

Çok etkileyici olan hikmetli konuşmalar yapardı. Bundan dolayı Peygamberimiz ona “Hatibü’l Enbiya” ünvanını vermiştir.

Hazreti Şuayb’ın Mekke’ye hicret ettiği ve üç yüz yaşında vefat ettiği, Rükn ile Makam arasında (Kabe önünde) gömüldüğü rivayet edilmiştir.

HZ.ŞUAYB'IN (A.S.) DUALARI

“Rabbeneftah beynenâ ve beyne kavminâ bil-hakkı ve ente hayrul-fâtihîn.”

“Rabbimiz! Bizimle kavmimiz arasında adaletle hükmet! Sen hükmedenlerin en hayırlısısın.” (A'râf Suresi, 89)

“Vemâ tevfîkî illâ billâhi „aleyhi tevek-keltü ve ileyhi ünîb.”

“Başarım ancak Allah‟ın yardımı iledir. Ben yalnızca O'na dayandım ve ancak O'na döneceğim.” (Hûd Suresi, 88)
Daha yeni Daha eski