HZ.HUD ALEYHİSSELAM KİMDİR? KAVMİ, HAYATI, İLGİLİ AYETLER
Nuh Tufanı sona ermiş, kainatta yepyeni bir hayat başlamıştı. Hz. Nuh ile beraber selamete çıkan insanların zürriyeti günden güne çoğalıyordu. Hızla çoğalan bu insanlar, Arap Yarımadasının çeşitli bölgelerine yayılıyorlar, oralarda kendilerine mekan tutuyorlardı.
İşte Hazreti Hud, Yemen’de Hadremut civarında “Ahkaf” denilen yerde yaşayan “Ad” kavmine peygamber gönderilmiştir.
İnsanlar, Tufan felaketinden sonra yine azıtmışlar, yollarını sapıtmışlar, Allah’ın dinine aykırı işlere sarılmışlardı. Bunlardan bir kısmı da “Ad” kavmi idi.
Bunlar birçok nimetlere ve kuvvetlere kavuş, muş, muhteşem binalar yapmış; fakat Yüce Allah’ın birliğini inkar ederek, putlara tapınmakta bulunmuşlardı.
Zenginliğin afetlerinden biri de nimeti vereni unutmaktır. Ad Kavmi de nimetler içinde yüzüyordu. Nesil çoğalmış, peygamberler devri epeyce gerilerde kalmıştı. Ad Kavmi kendilerine verilen bu kadar nimetin kim tarafından verildiğini iyiden iyiye unutmuşlardı.
Onlara Hud aleyhisselâm gönderildi.
Zenginliğin ve ihtişamın en yüksek olduğu bir zamanda bir peygamberden gelen öğüt ve nasihatler, bu kavim için sadece azgınlıklarının artmasından başka bir şeye yaramıyordu. Farklı zamanlarda Hz. Hud’un yanma gelerek ondan değişik mucizeler istemek suretiyle onunla dalga geçiyorlardı. Kavmine gösterdiği mucizeler onlar için tatmin olmaları yönünde bir neden olmadı. Bunun üzerine Hz. Hud onlara şöyle seslenmiştir:
- İşte ben Allah’ı şahid tutuyorum ve siz de şahit olun ki ben, Allah’dan başka ona ortak koştuğunuz ortakların hiçbirini tanımıyorum. Onlardan uzağım.
Artık hepiniz toplanın, bana istediğiniz tuzağı kurun, sonra bir dakika bile düşünmeyin.
Bu muhterem peygamber, birçok mucizeler gösterdi. Fakat inanmadılar. Yedi-sekiz gün devam eden şiddetli bir rüzgar ile helak oldular.
Hazreti Hud da, kendisine iman edenlerle beraber oradan ayrılıp Mekke’ye doğru yola çıktılar. Artık yeni mekanları Mekke olacaktı.
Ad Kavminin helakmdan kurtulan insanların oluşturduğu topluluk da sonradan Semud Kavmi olarak isim almıştır.
Hz. Hud’un yüz elli sene yaşadığı ve Mekke-i Mükerreme’de veya Hadremut’da gömüldüğü rivayet edilmiştir.