HZ.EYYÜP ALEYHİSSELAM KİMDİR? HAYATI, SABRI İLGİLİ AYETLER
Hazreti Eyyüp, İshak aleyhisselâmın İlyas adındaki oğlunun soyundan olup, Hazreti Yusuf’la aynı asırda yaşamış büyük bir peygamberdir.
Mütevaziliği ve sabrı ile bilinen bu peygamber için Kuran’da şöyle denmiştir:
“Eyyûb’u da an! Hani rabbine, "Başıma bu dert geldi. Ama sen merhametlilerin en üstünüsün" diye niyaz etmişti. Bunun üzerine biz, tarafımızdan bir rahmet ve kulluk edenler için anılacak bir örnek olmak üzere onun duasını kabul ettik; kendisinde dert ve sıkıntı olarak ne varsa giderdik; ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik.” (Enbiya, 83-84)
Hz.Eyyûb, başına gelen çok çetin imtihanlarla verdiği mücadelelerden dolayı sabır kahramanı olarak bilinmekte ve anılmaktadır.
Dedesi Hz. İshak, büyük dedesi Hz.İbrahim’dir Annesi Hz. Lut’un kızıdır.
Hz.Eyyûb, Ürdün’ün güneyinde bulunan ve bugün adına Belka denilen yerde dünyaya gelmiştir.
Allah’ın rahmeti ve bereketi onu bütünüyle sarmış, dedesi Hz. İshak’ın duası bereketi ile birçok nimetlere nail olmuştur.
Bağlar, bahçeler, birçok mallar elde etmiş, çok ' sayıda çocukları olmuş, kalabalık ve asil bir soya sahip bir hayat yaşamıştır.
Allah’ın imtihanı bir peygamber için en zor olan şeydir. Nitekim Hz.Eyyûb için de durum böyle olmuştur.
Kısa bir zaman içinde, yüce Allah tarafından bir imtihan olarak bütün malları elinden çıkmış ve çocukları da ölmüştü. Kendisi de ağır bir hastalığa tutulmuştu. Zevcesi Rahme ve Liyya ona bakıyordu. Rivayete göre Rahme, Yakub aleyhisselâmın kızıdır. Liyya da, Yusuf aleyhisselâmın oğlu Efrayim’in kızıdır.
Eyyûb aleyhisselâm, bütün musibetlere sabretmiş, sonunda Yüce Allah ona şifa vermiştir. Kısa bir zaman içinde yeniden birçok mala ve evlada kavuşmuştur.
Bu durum Kuran’da şöyle zikredilmektedir.
"Ayağını yere vur (dedik), işte yıkanılacak ve içilecek serin bir su! Tarafımızdan bir rahmet ve akıl iz‘an sahipleri için de anılacak bir örnek olmak üzere ona aile efradını, ayrıca bunlarla birlikte bir mislini daha bağışladık." (Sad, 42-43)
Ne kadar leziz ve tatlı bir suydu bu! Hemen yıkandı. Yıkanması henüz bitmişti ki elem ve ızdıraplarından kurtuldu.
Sabrın sonu her zaman selametti. Bunu da ancak sabrı gösterebilenler anlayacaklardı.
Bu anlamda Hz.Eyyûb çok derin ve etkili bir örnek olarak insanlık tarihin deki yerini almış oldu.
Bazı kaynaklarda Hz. Eyyub’un hastalığını anlatırken çok tahkir edici ve çirkin ifadeler ile bu hastalık anlatılmış, insanlara olayın derinliğini anlatma babında, tuhaf ve farklı neticeler çıkarılmıştır.
Fakat, Eyyûb aleyhisselâmın hastalığı, insanların kendisinden kaçınacağı şekilde değildi. Bazı tarihçilerin bu konudaki sözleri gerçeğe aykırıdır.
Bütün peygamberler, insanların kendilerinden kaçmalarını gerektirecek hallerden korunmuşlardır. Taşıdıkları peygamberlik görevi bunu gerekli kılar.
Hazreti Eyyûb’un doksan üç yaşında vefat ettiği ve kendisinden sonra “Bişr” adındaki oğlunun da Şam’da peygamber olduğu rivayet edilir. Bu peygambere “Zülkifl” denilmiştir.
Hz. Zülkifl babasının vazifesini devam ettirmiştir.