- Enes bin Malik (r.anh)dan rivayetle Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Her kim besmeleden sonra, Fatihayı Şerifeyi okur, sonrada Amin derse gökte bir mukarreb (Allah’a en yakın) melek kalmaz hepsi onun için istiğfar eder (af ister).”(1)
- Ebu Hureyre (r.anh)dan rivayet edilmiştir ki, Resuylullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in şöyle buyurduğunu işittim: “Allah şöyle buyurmuştur: ‘-Ben namaz suresi olan Fatiha’yı kendimle kulum arasında ikiye böldüm: yarısı Benim diğer yarısı da kulumundur ve kuluma ne isterse verilecektir.’
Kul: ‘el-Hamdü lillahi Rabbil-‘âlemin.’ dediğinde,
Allah’u Teala: ‘Kulum bana hamd etti’ buyurur.
Kul: ‘er-Rahmânir-Rahim’ dediğinde,
Allah’u Teala: ‘Kulum beni övdü’ buyurur.
Kul: ‘Mâliki yevmid-dîn’ dediğinde,
Allah’u Teala: ‘Kulum benim şan ve şerefimi yüceltti’ buyurur.
Kul: ‘İyyâke na’büdü ve iyyâke neste’în.’ dediğinde,
Allah’u Teala: ‘Bu benim ile kulum arasındadır, kulum ne isterse verilecektir’ buyurur.
Kul: ‘aleyhim gayri-mağdûbi’aleyyhim veled-dâll’în.’ dediğinde,
Allah’u Teala: ‘Bu da sadece kuluma aittir, kulum ne isterse, verilecektir.’ buyurur.” (2)
Not: Fatiha’nın Allah’u Teala ile kulu arasında iki yarıya bölünmesinin anlamı da şudur: Fatiha’nın yarısı yüce Allah’a övgü ve O’nun Celalini tazimdir. Diğer yarısı ise, kulun Allah’â bir duası ve O’ndan dilekleridir. - İbni Abbas (r.anh) dediki: Cebrail (a.s.) Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in yanında oturuyorken, üst taraftan bir gıcırtı sesi duydu. Başını kaldırarak şöyle buyurdu: ‘- Bu, (ilk olarak) bugün açılan semadaki bir kapıdır: Bu günden önce asla açılmamıştır. O kapıdan bir melek indi.’ Cebrail (a.s.) dedi ki: ‘- Bu yeryüzüne (ilk olarak) inen bir melektir. Bugünden önce yere inmiş değildir.‘ Selam verdi ve:‘ -Sana verilmiş olan ve Sen’den önce hiç bir Peygambere verilmemiş olan iki nurun müjdesini veriyorum. Bir Fatihat’ül-Kitab diğeri bakarı suresinin son ayetleridir. (Amenerrasülü’dür). Bu iki nurdan okuduğun her bir harf mutlaka sana (sevap ve ecir olarak) verilecektir’(3)
Not: Fatiha suresi ve Bakara suresi’nin sonundaki iki ayet çok faziletlidir. Bunları ezberleyip okuyan, mahiyetini ve muhtevasını düşünen gereğini yerine getirenler doğru yolu bulur, dünya ve ahiret saadetine erişirler. - Ebu Said El-Hudri (r.anh) şöyle rivayet etmiştir. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in Ashabından bir gurup bir sefere çıktılar. Nihayet Arap kabilelerinden bir kabileye indikleri zaman onlardan misafir kabul edilmelerini istediler. Fakat kabile, onları misafir kabul etmedi. O kabilenin reisi de bir akrep tarafından ısırılmış bulunuyordu. Onun tedavisi için her türlü çareye başvurdularsa da, hiçbir şey ona fayda vermedi. O kabilenin cariyelerinden biri dedi ki: ‘-Şu misafir olmak isteyen kişilere gitseydiniz, belki onlarda fayda verecek bir şey bulunur.’ bunun üzerine o sahabelere gidip dedilerki:‘- Ey cemaat! Bizim reisimiz (olan Selim isimli kişi) akrep tarafından ısırıldı. Onun için her türlü çareye başvurduk; fakat hiçbir şey ona fayda vermiyor. (onunla meşgul olacak erkekler de şu anda yoklar.) Acaba sizde rukye yapan biri varmı?‘ Ashapdan biri: ‘- Vallahi ben okurum. Fakat biz sizden misafir kabul edilmemizi istedik de, vallahi bizi misafir etmediniz. onun için bize bir ücret vermedikçe size okuyuculuk yapmam’, dedi. Bunun üzerine bir bölüm (yaklaşık otuz 30) koyun vermeleri şartı ile anlaştılar. Sonra o kişi gitti. Fatiha’yı (üç veya yedi kere)okuyup üfledi. Reisleri sanki bağdan çözülür gibi huzura kavuştu ve yürümeğe başladı. Hiçbir ağrısı kalmadı. Onlar da anlaştıkları üzere bir bölük koyunu. Ashabı Kiram’a verdiler. İçlerinden biri: ‘- bunları bölün,’ dedi, Hastayı okumuş olan kişi: ‘- Hayır yapmayın. Biz Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e gidelim de, olanları O’na anlatalım. Bize ne emir buyuracak ona bakalım,’ dedi. Onlar topluca Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)e vardılar ve ona olayı anlattılar . Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) de: ‘– Fatiha Suresi’nin şifa ayetleri olduğunu Sana kim bildirdi? isabet ettiniz, koyunları bölün ve sizinle beraber Bana da bir pay ayırın’ buyurdu ve gülümsedi.”(4)
- Ebu Said bin Mualla (r.anh)dan şöyle nakledilmiştir: Ben mescitte namaz kılıyordum. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) beni çağırdı. Fakat cevap veremedim. (Çünkü namazda iken terkedip Efendimizin davetine uyulacağını bilmiyordum.) Sonra yanına gelerek: ‘-Ey Allah’ın Resulü namaz kılıyordum.’ dedim. Bana: ‘- Allah(ü Teala Yüce Kitabında: “Ey iman edenler, Allah ve Resulü sizi hayat veren bir şeye çağırdıkları zaman hemen icabet edin”(5) buyurmuyor mu’ buyurdu ve arkasından ilave etti: “Sen mescitten çıkmadan önce, sana Kuran-ı Kerimin en büyük suresini öğreteceğim” buyurdu ve elimden tuttu. Mescitten çıkacağı sırada ben: ‘- Sana en büyük sıreyi öğreteceğim buyurmuştunuz,’ dedim. Bana: ‘- O Sure El-Hamdü lillahi Rabbil-‘Âlemîn’dir ki (namazlarda tekrar tekrar okunan) yedi ayet ve bana verilen yüce Kuran’dır.’ buyurdu.”(6)
- Enes (r.anh) dediki: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir yolculukta idi. Bineğinden indi, bir adam da Onun yanında indir.Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) o adamın tarafında dönerek buyurdu ki: “Sana Kuran’ın en faziletli (suresini) haber vereyim mi?” diye sordu Adam: “Elbette” deyince. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) el-Hamdu lillahi Rabbil Alemin’i okudu.(7)
- Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Kurandaki en hayırlı sure, Fatiha Suresidir.”(8)
- Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Fatiha Suresi her hastalığa karşı şifadır.”(9)
- Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Fatiha Suresi terazinin bir gözüne konsa, bütün kuran da öbür göze konsa, elbetteki Fatiha-ı Şerife bütün kuran’a yedi kere üstün gelir”(10)
- Tefsir-i Hanefi’de geçtiği üzere Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:“Cebrail bana şöyle dedi: Ey Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)! ben daha önce senin ümmetine verilecek bir azaptan korkuyordum. Fatiha-i Şerife inince, artık onlara Allah’ın azap etmeyeceği güveni geldi” Bunun üzerine Cebrail’e: “Neden?” diye sordum. Cebrail şöyle cevap verdi: -“Çünkü Allah’u Teala cehennemi günahkarlar için vaat etmiş yani onlara bununla azap vereceğini hatırlatmıştır.. Kuranda bu husus şöyle beyan edilmiştir.: ‘Ve cehennem onların hepsinin toplanacağı yerdir. O cehennemin yedi kapısı olup her kapıdan onların girecekleri ayrılmış bir kısım vardır. Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise cennetlerde pınar başlarındadırlar. Oraya esenlikle gidiniz denilir’ (Hicr Suresi,43)” Cebrail (a.s.) sonra şöyle devam etti: Fatiha’nın yedi ayeti vardır, kim onu okursa her ayet cehennemin kapısına bir perde yada kapak olur da böylece ümmetin cehennem üzerinden salimen geçerler.”
- Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurduki: “Muhakkak ki Allah’u Teala, bir topluluğun üzerine azap murad ettiği zaman, o topluluktaki çocuklardan birinin medresede Fatiha suresini okuması sebebiyle onların üzerinden kırk yıl azabı kaldırır.”(11)
- Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Yatağa girildiğinde, uyumadan önce Fatiha ve İhlas surelerini okuyan, ölüm hariç bütün tehlikelerden emin olur”(12)
Rivayet Edildi ki:
- Fatiha’yı Şerife’yi okumak, insanı Allah’u Teala’nın gazabından muhafaza eder.
- Bir kimse evine gelince önce Fatiha Suresini daha sonra İhlas suresini okursa, Allah’u Teala o evden fakirliği giderir, yerine huzur ve bereketi ihsan eder.
- Fatiha Suresini, besmele ile birlikte, bir nefeste kesintisiz olarak okuyan hakkında Allah’u Teala şöyle buyurdu: –Keremim, varlığım, celalim ve izzetim hakkı için, her kim Besmele’i Şerif’i Fatiha’ya birleştirirse, Siz şahit olunuz ki, Ben onun günahlarını bağışladım, onun yaptığı iyilikleri kabul ettim ve kötülüklerini affettim. Onu cehennemde yakmayacağım. Onu kabir azabından, cehennem ateşinden, kıyamet gününün şiddetinden ve günün korkularından koururum. O kişi Bana, peygamberler ve velilerle beraber gelir.
- Bir kimse ardı ardına dört defa “El-Hamdu lillahi Rabbil’Alemin” derse beşinci olarak Allah’u Teala tarafından görevlendirilmiş bir melek şöyle karşılık verir: “Ey filanca! Şu anda Rabbin dileğini beklemektedir. Ne diliyorsan, derhal O’ndan iste!”
- Her gün 100 tane Fatiha okumaya devam eden, bütün kötü huylarından kurtulur; duaları kabul olunur, malı-mülkü artar
- Fatiha-i Şerife 40 defa yazılarak suyun içinde silininceye kadar bekletiilir. Hastanın yüzü ve elleri de aynı su ile silinirse, birçok dertten kurtulur.
- Geçim sıkıntısı çeken, her gün 41 tane Fatiha okur ve ardından da dua ederse, Allah’u Teala’nın izniyle muradı hasıl olur.
- Bir tehlike anında, 19 kere Fatiha okuyan, korunmuş olur
- Bir bardak suya veya yağmur suyu içine 40 defa Fatiha okunup da, ruhu sıkılan kimseye içirilirse, Allah’u Teala’nın izniyle şifa bulur.
- Fatiha-i Şerife Şifa niyetiyle 7 defa okunursa, tesisirini gösterir.
- Alimler, Fatiha suresinin iman ve yakin ile okunduğu zaman dini ve dünyevi, zahiri ve batıni bütün hastalıklara şifa olduğunu yazmışlardır.
- Vücudunda ağrısı olan kişi, ağrıyan yerinin üzerine elini koyup Fatiha suresini okuyup dua ederse, bi-iznillah kendisine şifa olur
- Her kim Fatiha suresini temiz bir kağıda yazar, zemzem su dolu kabın içine koyup içerse, kalbi hastalıklarına ve vesveseye fayda verir.
Dipnot ve Kaynaklar
[1]Suyuti, Dürrul-Mensür,1/45
[2]Müslim, Salat, 293; İmam Malik, Muvatta, 1/84; Ebu davud, 821; Tirmizi 2953; Nesai,2/135
[3]Müslim, Müsafirin, 254; Nesai, İftitah, 25; Hakim, Müstedrek, 1/558
[49Buhari, Tıb 33, 39; Fedailul-Kuran, 9; Müslim, Selam, 66; Ebu Davbud, Tıb,19; Tirmizi, Tıb, 20; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/211
[5]Enfal Suresi, 24. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir müslümanı çağırdığı zaman, derhal cevap vermek vaciptir. Müslümanın namazda olması hükmü değiştirmez.
[6]Buhari, Tefsir, 1; Fedailü’l Kuran, 9; Ebu Davud, Vitr, 5; Nesai, İftitah, 26; İbni Mace, Edep, 52; Tirmizi, Sevabül-Kuran, 1
[7]Hakim, el-Müstedrek, 1/560; Nesai, Amelül-Yevm vel-Lyl, 723; İbni Hibban, Sahih, 774
[8]İbn Mace, Mukaddime,13; Cihad,16; Zühd, 4; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/158; Suyuti, Cami’ussağir, 3/99, no.2851
[9]Suyuti, Cami’ussağir, 4/419, no.5827; Darimi, Feddilul-Kuran, 12; Ali el-Müttaki, Kenzül-Ummal, 1/559, no2516
[10]Deylemi, Müsnedül-Firdevs, 3/144, no 4386
[11]Kadı Beyzavi, Beyzavi Tefsir (Envarut-Tenzil ve Esrarut-Te’vil), 1/4
[12]Heysemi, Mecme’uzzevaid, 10/*121; Münziri, Tergib ve Terhib, 1/416
[2]Müslim, Salat, 293; İmam Malik, Muvatta, 1/84; Ebu davud, 821; Tirmizi 2953; Nesai,2/135
[3]Müslim, Müsafirin, 254; Nesai, İftitah, 25; Hakim, Müstedrek, 1/558
[49Buhari, Tıb 33, 39; Fedailul-Kuran, 9; Müslim, Selam, 66; Ebu Davbud, Tıb,19; Tirmizi, Tıb, 20; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/211
[5]Enfal Suresi, 24. Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir müslümanı çağırdığı zaman, derhal cevap vermek vaciptir. Müslümanın namazda olması hükmü değiştirmez.
[6]Buhari, Tefsir, 1; Fedailü’l Kuran, 9; Ebu Davud, Vitr, 5; Nesai, İftitah, 26; İbni Mace, Edep, 52; Tirmizi, Sevabül-Kuran, 1
[7]Hakim, el-Müstedrek, 1/560; Nesai, Amelül-Yevm vel-Lyl, 723; İbni Hibban, Sahih, 774
[8]İbn Mace, Mukaddime,13; Cihad,16; Zühd, 4; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 5/158; Suyuti, Cami’ussağir, 3/99, no.2851
[9]Suyuti, Cami’ussağir, 4/419, no.5827; Darimi, Feddilul-Kuran, 12; Ali el-Müttaki, Kenzül-Ummal, 1/559, no2516
[10]Deylemi, Müsnedül-Firdevs, 3/144, no 4386
[11]Kadı Beyzavi, Beyzavi Tefsir (Envarut-Tenzil ve Esrarut-Te’vil), 1/4
[12]Heysemi, Mecme’uzzevaid, 10/*121; Münziri, Tergib ve Terhib, 1/416