İbn Abbas (r.a.) şöyle demiştir: Resûlullah (s.a.v) torunları Hasan ile Hüseyin’e şu duayı okur ve, “(Büyük) babanız İbrahim de bu duayı oğulları İsmail ile İshak’a okuyup bununla onları Allah’a sığındırırdı” derdi:
Okunuşu: Eûzü bi-kelimâtillahi’t-tâmmeti min külli şeytanin ve hâmmetin ve min külli aynin lâmmetin.
Anlamı: Her nevi şeytandan, her haşereden (yılan, akrep, böcek, bit, pire vb.), dokunan her kötü gözden Allah’ın tam olan (şifa verici) kelimelerine sığınırım. (Buhari, Enbiya, 10)
Nazara (Göz Değmesine) Okunan Ayetler (Nazar Ayetleri)
Okunuşu: Ve in yekâdü’llezîne keferû le-yüzlikûneke bi-ebsârihim lemmâ semiu’zzikra veyekûlûne innehû le-mecnûn. Ve mâ hüve illâ zikrun li’l-‘âlemîn.
Anlamı: O inkârcılar Kur’an’ı işittikleri zaman, seni gözleriyle devireceklermiş gibi bakar, “Şüphe yok o bir delidir” derler. (51) Oysa Kur’an, âlemler için öğütten başka bir şey değildir. (52) [Kalem Suresi 51 - 52. Ayetler]
Anlamı: Her nevi şeytandan, her haşereden (yılan, akrep, böcek, bit, pire vb.), dokunan her kötü gözden Allah’ın tam olan (şifa verici) kelimelerine sığınırım. (Buhari, Enbiya, 10)
Nazara (Göz Değmesine) Okunan Ayetler (Nazar Ayetleri)
Anlamı: O inkârcılar Kur’an’ı işittikleri zaman, seni gözleriyle devireceklermiş gibi bakar, “Şüphe yok o bir delidir” derler. (51) Oysa Kur’an, âlemler için öğütten başka bir şey değildir. (52) [Kalem Suresi 51 - 52. Ayetler]