Her kim bu tesbihi günde bir kere veya ayda bir kere yahut senede bir kere veya ömründe bir kere söylese, onun günahları denizin köpükleri veya kum taneleri kadar fazla da olsa yahut harpten kaçarak en büyük yedi günahtan birini yapmış da olsa, Allahu Teala onun geçmiş ve gelecek bütün günahlarını mağfiret eder.” (bk. Ali el-Müttaki, Kenzü’l-ummâl, no: 3840, 1/205)
Okunuşu: "Subhane zil mülki vel melekût,
Subhane zil ızzeti vel ceberut,
Subhanel hayyillezî lâ yemût,
Sübbuhun, Kuddusün, Rabbu’l-melaiketi ve’r-ruh…"
Anlamı: "Mülk ve melekût’un (maddi ve manevi bütün alemlerin) sahibini tesbih ederiz.
İzzet ve ceberut (ululuk) sahibini tesbih ederiz.
Hiç ölmeyecek diri olanı tesbih ederiz.
Çok münezzehtir! O, çok mukaddesdir.
Meleklerin ve Ruh’un Cebrail (as)’ın Rabbidir."
Subhane zil ızzeti vel ceberut,
Subhanel hayyillezî lâ yemût,
Sübbuhun, Kuddusün, Rabbu’l-melaiketi ve’r-ruh…"
Anlamı: "Mülk ve melekût’un (maddi ve manevi bütün alemlerin) sahibini tesbih ederiz.
İzzet ve ceberut (ululuk) sahibini tesbih ederiz.
Hiç ölmeyecek diri olanı tesbih ederiz.
Çok münezzehtir! O, çok mukaddesdir.
Meleklerin ve Ruh’un Cebrail (as)’ın Rabbidir."