En’am sûresi Mekke’de nâzil oldu. Bu sûreyi, Cebrail aleyhisselam ile birlikte 70 bin melek getirmiştir.
En’am, deve, koyun ve sığır gibi hayvanlara denir.
Allahü teâlâ bunları ve daha nice hayvanı, insanların faydalanması için yarattığı halde, inanmayanların, âciz varlıklar olan bir kısım hayvanlara tapınmalarından bahsedildiği için, sûre bu ismi almıştır. En’âm sûresinde; İslâm dininin iman esasları, dünya hayatının geçici, oyun ve eğlenceden ibaret olduğu, âhiretin daha hayırlı olduğu, hazret-i İbrahim’in üvey babası ve kavmi ile olan mücadelesi, hazret-i İshak, Yakub, Davud, Süleyman, Eyyüb, Yusuf, Musa, Harun, Zekeriya, Yahya, İsa, İlyas, İsmail, Elyesa, Yunus ve Lut aleyhimüsselâm’ın faziletleri, Allahü teâlânın adı anılmadan, Besmele çekilmeden kesilen hayvanların etinden yememek, günahtan sakınmak, Allah’a şirk koşmamak, ana babaya iyilikte bulunmak, yetim malı yememek, ölçü ve tartıyı hakkıyla, eksiksiz yerine getirmek gibi hükümler bildirilmektedir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(En’am sûresini gece ve gündüz okuyan için, yetmiş bin melek istigfar edip af diler.) [Envar-üt-Tenzil - Dini Terimler Sözlüğü]
(En’am sûresini gece ve gündüz okuyan için, yetmiş bin melek istigfar edip af diler.) [Envar-üt-Tenzil - Dini Terimler Sözlüğü]