Katâde b. Diâme (r.a.) der ki: Allah (c.c.) Peygamberinin (s.a.v.) şanını hem dünyada hem de ahirette yüceltmiş. Öyle ki her hatip, her kelime-i şehadet getiren ve her namaz kılan, “Eşhedü en lâ ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve Resuluh” demek suretiyle yüce Allah’ın ismiyle birlikte onun ismini de anar. Sehl b. Ata hadisten, “İmanın tamam oluşunu benim ismimim yanında seninkinin de anılmasına bağladım” manasını çıkarmıştır.
Yine Sehl, hadisten anlaşılan bir diğer mananın da şu olduğunu söyler: “Senin zikredilmen bir nevi benim zikredilmemdir. Seni zikreden kişi beni zikretmiş olur.”
Cafer-i Sâdık (r.a.), “Seni risaletinle (peygamberliğinle) zikreden beni rubûbiyyetimle (ilâhlığımla) zikretmiş olur” diye açıklamıştır.
Resûlullah’ın (s.a.v.) isimlerinin pek çoğu övgü isimleridir. Şahsını belirten, tanıtan birkaç ismin haricindeki diğer isimler, onda var olan, methedilmesini icap ettiren birtakım sıfatlardan türetilmiş isimlerdir.
Hz. Peygamberin (s.a.v.) hayatı boyunca yaptığı her hareket ve söylediği her söz, sahabe ve tabiin tarafından sonraki nesillere aktarılmıştır. Onun güzel ahlâkı kimi zaman bir sıfat mahiyetinde isim haline getirilmiş ve bunlara gerek Kuran’dan gerek hadislerden ve gerekse sünnetinden kaynak gösterilmiştir.
Resûlullah’ın (s.a.v.) isimlerinin pek çoğu övgü isimleridir. Şahsını belirten, tanıtan birkaç ismin haricindeki diğer isimler, onda var olan, methedilmesini icap ettiren birtakım sıfatlardan türetilmiş isimlerdir.
Hz. Peygamberin (s.a.v.) hayatı boyunca yaptığı her hareket ve söylediği her söz, sahabe ve tabiin tarafından sonraki nesillere aktarılmıştır. Onun güzel ahlâkı kimi zaman bir sıfat mahiyetinde isim haline getirilmiş ve bunlara gerek Kuran’dan gerek hadislerden ve gerekse sünnetinden kaynak gösterilmiştir.
Resûlullah Efendimiz’e (s.a.v.) nisbet edilen isim ve sıfatlardan her birinde ayrı bir övgü ve sevgi motifi bulunmaktadır. Örneğin o mübarek insan bir “Yetîm” olarak dünyaya gelmesine rağmen “Emîn” olarak hayatını sürdürmüştür. Kırk yaşlarında iken hem “Nebi” hem “Resul” olmuştur. Hayatı boyunca ümmetine islâm’ı en güzel, en anlaşılır biçimde anlattığı için “Fasîh” olmuştur. Kolaylaştırıcı olduğu için “Müyessir”, müjdeleyici olduğu için “Mübeşşir” ismini almıştır. İslâm’ı sevdirmiş “Muhib” olmuş, devletini kurup yönettiği, gazveleri sevk ve idare ettiği için “İmâm” ve “Muktedâ” olmuştur. Zengin-fakir, kuvvetli-zayıf, akraba-yabancı ayrımı yapmamış “âdil” olmuş, kendisine kötülük yapanlara bile beddua etmemiş, onların doğru yola gelmelerini sağlaması için Allah’a yalvarmış “Dâr” ve “Hâdi” olmuştur. Her zaman en doğruyu söylediği için “Sâdık” olmuş, “Latif olmuştur. O Allah’ın mi’raca yükselttiği Habîb”i olmuştur. Herkese merhamet ettiği için “Sâhib-i rahmet” olmuştur. O “Fahr-i kâinattır. O “Kân-ı şefâattir. Onun isim ve sıfatları saymakla bitmeyecek kadar çoktur.
RESÛLULLAH’IN (S.A.V.) İSİMLERİ
a) Kur’an’da Geçen İsimleri
Âlimlerce Resûlullah’ın (s.a.v.) isimlerinin bazılarının doğrudan veya dolaylı olarak Kur’an’da geçtiği bildirilmiştir: Ahmed, Emin, Mustafa, Müctebâ, Beşîr, Nezir, Burhan, Hâtem, Resûlü’r-rahme, Sirâc, Tâhâ, Münîr, Sırât-ı Müstakim, Yâsîn, Hâmîm, Abd, Urvetü’l-vüskâ, Kademü Sıdk, Muhammed, Müddessir, Müzzemmil, Nebiyyü’l-ümmî, Nimetullah, Hâdî.
b) Diğer Kitaplarda Geçen İsimleri
Resûlullah’ın (s.a.v.) ismi İncil‘de Ahmed, Baraklit (veya Faraklit) Rûhu’l-Hak, Rûhu’l-kudüs, Sâhibü’l-kâbid; Tevrat‘ta, Ahyed, Mütevekkil, Muhtar; Zebur’da, İklîl, Cebbar, Kayyûm, Mukîmü’s-sünne şeklinde geçmektedir. Bir hadis-i şerifte Resûl-i Ekrem (SAV) Tevrat’ta geçen vasıflarını şöyle bildirmiştir: “Kulum Ahmed bütün peygamberler arasından seçilmiş bir peygamberdir. Mekke’de doğacak ve Medine’ye (diğer adıyla Tayyib’e) hicret edecektir.
Onun ümmeti her hal üzerine Allah’a hamdeden bir ümmettir.”7
Onun ümmeti her hal üzerine Allah’a hamdeden bir ümmettir.”7
c) Esmâ-i Hüsnâ İle Ortak Olan İsimler
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bazı isimleri de esmâ-i hüsnâda geçen isimlerle ortaktır. Evvel, Âhir, Şekûr, Azîz, Azîm, Afüv, Alîm, Fettan, Kuddüs, Kerîm, Mübîn, Müheymin gibi isimleri buna örnek gösterebiliriz.
d) Diğer Peygamberlerle Ortak İsimleri
Resûlullah Efendimizin (s.a.v.), Ahmed, Muhammed, Haşir, Âkıb, Seyyidü’l-mürselîn gibi isim ve sıfatları yalnız kendine has olanlardır. Ancak bir kısım isim ve sıfatları, diğer bazı peygamberlerin isimleriyle ortaktır. Mesela Resulullah, Nebiyyullah, Abdullah, Şâhid, Mübeşşir, Nezîr, Nebiyyü’r-rahme, Nebiyyü’t-tevbe gibi isimleri diğer peygamberlere de verilmiştir. Bu arada Hz. Adem‘in (a.s.) Safiyyullah, Hz. İbrahim’in (a.s.) Halîlullah, Hz. Musa’nın (a.s.) Kelîmullah gibi isim ve sıfatları, Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) İçin de kullanılmıştır.
Esma-i Nebi
Esma-i Nebi