Hicretin 17 veya 18. yılında, Şam civarında Amevas taunu denilen veba salgını ortaya çıkmıştı. İlk çıkışı Filistin'in Amevas bölgesinde olduğu için bu isimle anılmıştır. Bu hastalıktan yirmi beş bin kişi ölmüştü ki, sahabenin büyüklerinden Ebu Ubeyde b. Cerrah (r.a.) ve Muaz b. Cebel (r.a.) Hazretleri de bunlar arasındaydı.
O sene Hz. Ömer (r.a.) Şam'a gitmek için yola çıkmış, şehrin dışında Şam valisi Ebu Ubeyde ve ordu komutanları tarafından karşılanmıştı. Şam da şiddetli taun (veba) salgını olduğunu öğrenen halife, çevresindeki sahabilerle istişare ettikten sonra, Şam'a girmekten vazgeçerek geri dönmeye karar vermişti. Ebu Ubeyde (r.a.) Hazretleri:
– Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun? diye itiraz etmiş, Hz. Ömer de ona şöyle demişti:
– Evet; Allah'ın kaderinden, yine O'nun kaderine kaçıyoruz. Sen develerini bir tarafı çorak, bir tarafı otlak bir yere götürsen de, onları hem çorakta hem otlakta otlatsan, ikisinde de Allah'ın kaderiyle otlatmış olursun.
Yanındakilerle birlikte Medine'ye dönen Hz. Ömer, salgın hastalığın etrafı sardığını duyunca, Ebu Ubeyde'yi Şam'dan çıkarabilmek için ona şöyle bir mektup gönderdi:
Sana selam olsun. Şu anda sana ihtiyacım var. Seninle bir hususta istişare yapmak istiyorum. Bu sebeple mektubu aldığında hemen yola çık.
Hz. Ömer (r.a.)'ın maksadını anlayan Ebu Ubeyde Hazretleri ise şu cevabı yazdı:
Ey mü'minlerin emiri! Senin bana niçin ihtiyacın olduğunu biliyorum. Fakat ben müslüman askerler arasındayım, kendimi onlara tercih edemem. Allah hakkımızdaki hükmünü uygulayıncaya kadar onlardan ayrılmak istemiyorum. Beni yanına çağırmaktan vazgeç!
Hz. Ömer (r.a.) mektubu okuyunca ağlamaya başladı. Çevresindekiler:
– Ey müminlerin emiri! Ebu Ubeyde vefat mı etti yoksa? deyince:
– Hayır, ama vefat etmiş gibidir, karşılığını verdi.
Şam'da taundan vefat eden Ebu Ubeyde (r.a.)'ın yerine Muaz b. Cebel (r.a.) Hazretleri idari vazifeyi üstlenmiş, onun da vefatından sonra Amr b. As (r.a.) onların yerine tayin edilmiştir. Amr. b. As, salgından korunmak için insanları toparlayıp dağlara çıkmıştır. O sırada veba salgını da sona ermiş, Hz. Ömer ise Amr'ın bu tedbirini hoş karşılamıştır.
O sene Hz. Ömer (r.a.) Şam'a gitmek için yola çıkmış, şehrin dışında Şam valisi Ebu Ubeyde ve ordu komutanları tarafından karşılanmıştı. Şam da şiddetli taun (veba) salgını olduğunu öğrenen halife, çevresindeki sahabilerle istişare ettikten sonra, Şam'a girmekten vazgeçerek geri dönmeye karar vermişti. Ebu Ubeyde (r.a.) Hazretleri:
– Allah'ın kaderinden mi kaçıyorsun? diye itiraz etmiş, Hz. Ömer de ona şöyle demişti:
– Evet; Allah'ın kaderinden, yine O'nun kaderine kaçıyoruz. Sen develerini bir tarafı çorak, bir tarafı otlak bir yere götürsen de, onları hem çorakta hem otlakta otlatsan, ikisinde de Allah'ın kaderiyle otlatmış olursun.
Yanındakilerle birlikte Medine'ye dönen Hz. Ömer, salgın hastalığın etrafı sardığını duyunca, Ebu Ubeyde'yi Şam'dan çıkarabilmek için ona şöyle bir mektup gönderdi:
Sana selam olsun. Şu anda sana ihtiyacım var. Seninle bir hususta istişare yapmak istiyorum. Bu sebeple mektubu aldığında hemen yola çık.
Hz. Ömer (r.a.)'ın maksadını anlayan Ebu Ubeyde Hazretleri ise şu cevabı yazdı:
Ey mü'minlerin emiri! Senin bana niçin ihtiyacın olduğunu biliyorum. Fakat ben müslüman askerler arasındayım, kendimi onlara tercih edemem. Allah hakkımızdaki hükmünü uygulayıncaya kadar onlardan ayrılmak istemiyorum. Beni yanına çağırmaktan vazgeç!
Hz. Ömer (r.a.) mektubu okuyunca ağlamaya başladı. Çevresindekiler:
– Ey müminlerin emiri! Ebu Ubeyde vefat mı etti yoksa? deyince:
– Hayır, ama vefat etmiş gibidir, karşılığını verdi.
Şam'da taundan vefat eden Ebu Ubeyde (r.a.)'ın yerine Muaz b. Cebel (r.a.) Hazretleri idari vazifeyi üstlenmiş, onun da vefatından sonra Amr b. As (r.a.) onların yerine tayin edilmiştir. Amr. b. As, salgından korunmak için insanları toparlayıp dağlara çıkmıştır. O sırada veba salgını da sona ermiş, Hz. Ömer ise Amr'ın bu tedbirini hoş karşılamıştır.