Okunuşu: Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin hâi’r-rahmeti ve mîmi’l-mülki ve dâli’d-devami es-seyyidi’l-kamili’l-fatihi’l-hatimi adede ma fî ilmike kainün ev kad kane küllema zekerake ve zekerahü’z- zakirûne ve küllema ğafele an zikrike ve zikrihî el-ğafilûne salaten daimeten bi-devamike bakıyeten bi-bekaike la münteha leha düne ilmike inneke ala külli şey’in kadîr.
Anlamı: Allah’ım! Efendimiz Muhammed’e vahametinin ‘hâ’ sı, mülkünün ‘mîm’i, devamının ‘dâl’i, seyyid, kamil, fatih, sonuncu olmuş ve olacak ilmindeki hikmetler sayısınca, onu zikredenlerin zikrettiği, seni ve onu zikirden gâfil olanların gafletleri miktarınca, senin sonsuz devamın ve bekan müddetince, senin evvelde ve sonsuz ilminde rahmet eyle. Şüphesiz sen her şeye kadirsin.
FAZİLETLERİ
- Şeyh Muhammed b. Abdullah ez-Zeytûnî’nin, Elfiyye olarak isimlendirilen bu salâtı, yirmi kadar şeyhten aldığı bildirilmekte; Ebû Abbas Ahmed el-Hâcirî’nin de Peygamber Efendimiz’e bu salâtü selâmı okuyana on iyilik (hasene) verileceğini öğrendiğini söylediği ifade edilmektedir. Muhtemelen bu ifadeden haberdar olan birinin rüyasında Resûl-i Ekrem’i gördüğü ve kendisine “Yâ Resûlullah! Sana bu şekilde salâtü selâm getiren kişiye on hayır ve sevap mı var?” diye sorduğu ve Efendimiz sallallâhu aleyhi ve sellemin de cevaben “On salavât vardır ve her salavâtın karşılığı on hayır ve sevap, her hayır ve sevap da on misliyle değerlendirilir buyurduğu rivayet edilmektedir.