Şehveti ne azaltır? Zina neden haram kılınmıştır? Evlenme imkanı olan veya olmayan kişi ne yapmalıdır?
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ, 32)
ORUÇ ŞEHVETİ KIRAR
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular:
“Ey gençler!.. Sizden evlenmeye gücü yeten kimse hemen evlensin. Zira evlilik, gözü ve tenâsül uzvu haramdan en iyi koruyan en sağlam kaledir. Evlenmeye imkânı olmayan ise oruç tutsun; zira oruç şehveti kırar.” (Buhâri, Nikâh, 2-3; Müslim, Nikâh, 1)
Cenâb-ı Hak buyuruyor:
Bismillâhirrahmânirrahîm.
“Zinaya yaklaşmayın. Zira o, bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.” (İsrâ, 32)
ORUÇ ŞEHVETİ KIRAR
Rasûlullah (s.a.v.) Efendimiz buyurdular:
“Ey gençler!.. Sizden evlenmeye gücü yeten kimse hemen evlensin. Zira evlilik, gözü ve tenâsül uzvu haramdan en iyi koruyan en sağlam kaledir. Evlenmeye imkânı olmayan ise oruç tutsun; zira oruç şehveti kırar.” (Buhâri, Nikâh, 2-3; Müslim, Nikâh, 1)
ZİNADAN KAÇAN GENÇ
Asmâî’nin şöyle anlattığı hikâye edilmektedir:
Yakışıklı bir genç bir yolculuğa çıkmıştı. Yolu, geniş bir sahraya düştü. Bir kadın kendisine takıldı ve bu gence âşık oldu. Ona: “Güzel şiir söyleyebilir misin?” diye sordu. Genç: “Tabîî” deyince: “Söyle bakalım” dedi. Genç de şu şiiri inşâd etti
İhtiyacım yok kadınlara benim,
Fisk-u fucûr işlemem ölene kadar.
Bu ıssız yerde ne kadar uzasa da seyr-ü seferim
Kesinlikle, bendekine karşı bir arzu duyma!
Çünkü görür Arş’ın üstünden Cenâb-ı Mevlâ
Ve gadab eder büyük günah işleyene.
Kadın: “Bırak şiiri!” dedi. “Kur’ân’dan bir âyet okuyabilir misin?” Genç: “Evet” deyince, kadın: “Haydi oku” dedi. Genç: “Zinâ eden kadın ve erkekten her birine yüz sopa vurun.” (Nûr, 2) meâlindeki âyet-i celîleyi okudu. Kadın: “Tamam, tamam!” dedi ve geriye elleri boş olarak döndü. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 3. Cilt, 341. Sayfa, Erkam Yay.)
Asmâî’nin şöyle anlattığı hikâye edilmektedir:
Yakışıklı bir genç bir yolculuğa çıkmıştı. Yolu, geniş bir sahraya düştü. Bir kadın kendisine takıldı ve bu gence âşık oldu. Ona: “Güzel şiir söyleyebilir misin?” diye sordu. Genç: “Tabîî” deyince: “Söyle bakalım” dedi. Genç de şu şiiri inşâd etti
İhtiyacım yok kadınlara benim,
Fisk-u fucûr işlemem ölene kadar.
Bu ıssız yerde ne kadar uzasa da seyr-ü seferim
Kesinlikle, bendekine karşı bir arzu duyma!
Çünkü görür Arş’ın üstünden Cenâb-ı Mevlâ
Ve gadab eder büyük günah işleyene.
Kadın: “Bırak şiiri!” dedi. “Kur’ân’dan bir âyet okuyabilir misin?” Genç: “Evet” deyince, kadın: “Haydi oku” dedi. Genç: “Zinâ eden kadın ve erkekten her birine yüz sopa vurun.” (Nûr, 2) meâlindeki âyet-i celîleyi okudu. Kadın: “Tamam, tamam!” dedi ve geriye elleri boş olarak döndü. (İsmail Hakkı Bursevî, Rûhu’l-Beyân, 3. Cilt, 341. Sayfa, Erkam Yay.)