- Kim bir başkasının evine girmek isterse, üç defa izin istesin. Şayet üçüncü işaretten sonra da içeriden cevap gelmese, daha fazla ısrar etmesin, geri dönüp gitsin.
- Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurdular: “İzin istemek üç defadır. İzin verilirse girersin verilmezse geri dönersin.”
- Misafirlik ile ilgili sünnetler’de Kapı çalana “kim o” denilince ismini söylemesi, kendisini tanıtması sünnettir. (100)
- Bir zat Nebi (sallallahu aleyhi vesellem) evde iken, içeri gireyim mi? diye izin istemişti. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) hizmetçisine: Çık bu adama izin istemeyi öğret. Önce “Esselâmü aleyküm” desin, sonra “gireyim mi” diye sorsun?” buyurdu. Adam söylenenleri duyarak: “Esselâmü alayküm, girebilir miyim?” dedi. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi vesellem) ona izin verdi o da içeri girdi.(101)
- Ziyaret edilecek evin kapısı çalınınca evin içindeki mahremiyeti görmemek için; kapının tam önünde durulmayıp kapının ya sağına; ya da soluna çekinilmesi sünnettir.(102)
- Yabancı evlere (selam vermeden), izin istemeden aniden girilmesi sünnette yasaklanmıştır.(103)
- Ziyaret için uygun zamanlar seçmek.
- Ziyaret edilecek kimseye mümkünse önceden haber vermek.
- Misafirlik ile ilgili sünnetler‘de dikkat edilmesi gerek bir husus’ta; Ziyaret, usandıracak şekilde çok sık olmamak.(104)
- Misafir ev sahibinin gösterdiği yere oturmalı, bu konuda ona asla muhalefet etmemelidir.105
- Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) misafire ikram eder ve misafir kabul edip ikram etmemizi isterdi. İkramda da israftan külfetten sakındırırdı.
- Bir hadisi şerif şöyledir. Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem), misafir için külfet ve zorluklara katlanmayı men etmiştir.(106)
- Kendisi misafir ile yemek yerdi.(107)
- Gelen misafire sırandaki abayı serdiği olurdu, bazen de misafire kendi minderlerini verirdi.
- Misafirlik ile ilgili sünnetler, Ev sahibinin misafire bizzat kendisinin hizmet etmesi sünnettir.(108)
- Kardeşini ziyarete giden de, ev sahibinden izin istemeden kalkmaması da sünnettir.(109)
- Çağrılmadığı bir yemeğe gidilmemelidir.(110)
- Davet edilen kişi ev sahibinden izin almadan (veya razı olacağına çok güvendiği biri olduğunu bilmeden) yanında başkasını götürmemelidir.(111)
- Bir kavmin yemek zamanlarını gözetip o zaman yemeğe iştirak etmek için onlara gitmek sünnete muhaliftir.(112)
- Davetlere sadece zenginleri değil; fakirleri de çağırmak. Hadisi şerifte:”En şerli yemek, sadece zenginlerin çağrılıp fakirlerin çağrılmadığı yemektir” diye buyrulmuştıır.”(113)
- Her hangi bir sebepten davete katılamayanın ev sahibi için mağfiret ve bereket duası etmesi.(114)
- Davete vaktinde gitmek, gecikerek zahmet vermemek.
- Misafire ikram etmek.(115)
- Hadisi şerifte: “Allah’a ve ahiret gününe inanan misafirine ikram etsin”(116) buyruluyor.
- Misafir az yese, “ye” demekle onu yemeye teşvik edilir. Ançak üç defadan fazla demez. Çünkü ısrar etmiş olur.(117)
- Misafir için hazırlanan sofra açık bulunduğu müddetçe o eve rahmet ve bereket iner ve melekler de ev sahibi için dua ve istiğfarda bulunurlar.(118)
- Misafirperver olmayanda hayır yoktur.(119) Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’e o kadar çok misafir, ziyaretçi gelirdi ki, kimi zaman ev halkı kendileri yemez misafire ikram ederlerdi.
- Bazen ashab-ı suffenin önüne yemek kazanı getirilir, Resûlullah sallallahu aleyhi vesellem onlarla beraber yerdi.
- Bazen de o kadar kalabalık olurdu ki Allah Resûlü oturmak için yer bulamaz ve çömelirdi.
- Bir gün de Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) bütün ashab-ı suffeyi alıp Hz Âişe (r.anha)’nın evine gider. Ve evde ne varsa getirmesini söyler. Mevcud yemek getirilip yenilir ve biraz daha istenilince, hurma ve arkasından süt verilerek suffe ashabı ağırlanır.(120)
- Misafir, ev sahibini bıktıracak kadar kalmamalıdır.(121)
- Misafir ikram edileni küçümsememeli.(122)
- Ev sahibi sofradan en son kalkmalı.
- Misafirin sabah kahvaltısı geceyi geçirdiği eve aittir.(123)
- Misafire minder sererek, yastık vererek ikramda bulunmak.(124)
- Günümüzdede pek çok kişinin yaptığı gibi; Misafiri kapıda karşılamak; yolcularken de kapıya kadar gitmek.(125)’de Misafirlik ile ilgili sünnetler arasındadır.
- Misafirleri güler yüz ve tadlı dille karşılamak.
- Asık suratlı olmamak.
- Misafirin yanında uzunca sükût etmemek.(126)
- Misafirin yanında çocukları ve hizmet edenleri azarlamamak.(127)
- Misafir gideceği zaman onu güler yüzle uğurlamak(128)’da Misafirlik ile ilgili sünnetler arasındadır.
- Ashab-ı kirâm’dan Enes b. Mâlik (r.a) son günlerini yaşıyor, hastalığın verdiği sıkıntıyla yatağında vakit geçiriyordu. Kendisini ziyarete gelenler oldu. Eşine şöyle seslendi: Ekmek kırıntılan bile olsa gelen arkadaşlarımıza, ikramda bulunun. Çünkü gerçekten Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Efendimiz’den şunu işittim: “Mekârim-i ahlak (cömertlik, güler yüz, ikrâm, sevgi, ağırlama ve benzeri güzel davranışlar) cennet amellerindendir” buyurdu.(129)
99 Buhâri, İtsti’zan 13; Müslim, Edeb: 33
100 Buhâri, İsti’zan 17; Müslim, Âdâb 38 101 Ebû Dâvûd, edeb 127; Mûsned, V, 369
102 Ebû Dâvûd, Edeb: 127 (5186)
103 Mişkat
104 İslâm İlmihali (L. Şentürk…) s. 479
105 Alâuddîn Âbidîn 220
106 Ahmed Müsned, 5/441; Hakim Müstedrek, 3/123
107 Mâlik b. Dinar
108 Beyhakî (7/102)
109 Ebû Dâvûd (5201)
110 Beyhâkî
111 Müslim, Eşribe: (1865), (2/176); İbn Mâce, Zebaih: 7 (3180)
112 İhyâ-i Ulumid-din, Yemek Âdabı: c.2 s.303
113 Buhâri, Nikâh:72; Müslim, Nikâh: 107; Muvatta, Nikâh: 50 (2/546)
114 Nevevi
115 Buhari (2/879)
116 Buhâri, Edeb: 31; Müslim, İman: 74
117 Alâuddin Âbidîn, s. 221
118 Câmiü’s-Sagir, 1:475; (El- Asbahanî)
119 Tergib (3/374)
120 Asr-ı Saadet, 11/81
121 Edebü’l-Müfred (313)
122 Kenzü’l-Ummal (9/261)
123 Ebû Dâvûd
124 Siret’i Şâmî (7/569)
125 İbn. Mâce
126 Alâuddîn Âbidîn, s. 222
127 Alâuddîn Âbidîn, s. 222
128 İslâm ilmihali (L. Şentürk…) s. 479
129 Taberâni, el-Evsat